ÇÖZÜM SÜRECİ

        Çözüm sürecinin başladığı günden, son birkaç gün öncesine kadar devam etmesi, ölüm olaylarının yaşanmaması, kan ve gözyaşının yerine sevinç ve barış tohumlarının ekilmesi kuşkusuz hepimizi sevindirmişti. Artık karanlık günleri geride bırakıp hep beraber aydınlık yarınlara “merhaba” demenin mutluluğunu yaşamaya çalışırken, kan, şiddet ve gözyaşından beslenen birilerinin ortaya çıkıp bu süreci baltalamaları, ülkeyi 90’lı yıllara getirme planları da vicdan sahibi herkesi üzmüştür. Çünkü belli bir süre ağlamayan analar tekrar ağlamaya başladılar, böylece kandan beslenenler amaçlarına ulaşmış oldu. Kaybeden kim oldu? Yıllarca barış özlemiyle yanıp tutuşan, geleceğe umutla bakma hayalini kuran masum halklarımız oldu.
        Peygamberimiz(s.a.v) şöyle buyurmaktadır: “Kıyamet gününde verdiği sözde durmayan ve ahdini bozan her kişinin vefasızlık ve döneklik derecesi kadar yükseltilecek olan bir bayrağı vardır. Haberiniz olsun ki sözünde durmayan genel yönetici kadar dönek olan hiç kimse yoktur’’
    İçinde bulunduğumuz, silahların tekrar devreye girdiği bu süreçte hepimizin elini hata gövdemizi taşın altına koyup çözüm sürecini tekrar hayata geçirmek yâda geçirmeye çalışmak bizleri tekrar umutlandıracaktır. Şunu unutmamalıyız ki kan ve gözyaşı hiç kimseye fayda sağlamamıştır ve sağlamayacaktır. Şimdi buradan çözüm sürecini desteklemeyip bitmesine neden olanlara sesleniyorum: bir, iki yıldır ölüm yok tu kötü mü oluyordu? İnsanlarımızın can güvenliği tehlike de değildi kötü mü oluyordu? Herkes kafasını rahatça yastığına koyuyordu kötü mü oluyordu? Huzursuzluk yerini huzura bırakmıştı kötü mü oluyordu? Birçok dalda çağ atlamış bu güzelim ülkeyi geriye getirmeye çalışmak size ne fayda sağlar? Kendi tükürüğünüzde boğulacağınızı da unutmayın.
     Yüce Allah kuranı kerimde şöyle buyurmaktadır: “Melekler, kendilerine zulmedenlerin canlarını alırken ‘’biz bir kötülük yapmamıştık’’ diyerek teslim olurlar. Şüphesiz, Allah onların ne yaptıklarını çok iyi bilir.’’NAHL SÜRESİ 28.AYET.
     Bu ülke sınırları içinde yaşayan din, dil, ırk ve mezhebi ne olursa olsun herkesin, sonlandırılmış olan bu çözüm sürecinin yeniden kaldığı yerden devam etmesini sağlamak için özverili ve samimi bir şekilde üzerine düşeni yapması gerekir. Aksi halde böyle bir fırsatı bir daha yakalayamamanın endişesini yaşayabiliriz. Allahın rahmeti, bereketi, merhameti üzerinize olsun Allaha emanet olun.

02-12-2015 - 20:58:27

Yazar : Abdurrahman EKİNCİ